21.12.2014 tarihli “Polis, Adalet sistemi içine giren öğrenci listesi yaptı” başlıklı haberimizde daha önce 200 öğrencinin toplumsal olaylara katıldıkları gerekçesiyle Diyarbakır Emniyet müdürlüğü tarafından tespit edildiğini ve bu öğrencilerin isimlerinin yazıldığı listenin Diyarbakır Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderildiğini paylaşmıştık.
Öğrenilen bilgilere göre 200 çocuğun yer aldığı listenin içinde 8-10 yaş aralıklarındaki çocuklarında olduğu haberi paylaşıldı. Daha önce bu çocuklar için psikolojik hizmet sağlayacaklarına dair bilgi paylaşmışlardı ancak Din Hizmetleri Şubesi’ni bilgilendirerek çocukları din ile rehabilite etmeye çalışacaklar.
Çocukların penceresinden bakıldığında ise çocukların psikolojik veya dini bir hizmet ile rehabilite edilmeye değil, kendilerini ifade etmeye ihtiyaçları var.
26.12.2014 tarihli Hürriyet haberini siz okuyucularımızla paylaşıyoruz.
8 yaşındaki öğrenciler de suçu sürüklenen çocuklar listesinde
DİYARBAKIR Emniyet Müdürlüğü’nün, son 2 ay içerisinde başta toplumsal olaylar olmak üzere birçok suça karışan, kayıtlara ’Suça sürüklenen çocuk’ olarak geçen yaklaşık 200 öğrenciyi tespit edip haklarında çalışma yapması için Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği listede 8-9 yaşındaki öğrencilerin de olduğu ortaya çıktı. Kamuoyunda ’fişleme’ ve ’ihbar’ olarak değerlendirilip tepki çeken liste ile ilgili haberlerin çıkmasından sonra Milli Eğitim Müdürlüğü’nden okullara bu kez öğrenciler hakkında işlem yapılmasını ve yapılan çalışmalarla ilgili Din Hizmetleri Şubesi’nin bilgilendirilmesini istendi.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü, 2 Ekim 2014- 30 Kasım 2014 tarihleri arasında başta toplumsal olay, gösteri, yürüyüş ve diğer suçlarlara karıştıkları tespit edilen ve haklarında işlem yapılan yaklaşık 200 öğrenciyi tespit ederek liste hazırlamış ve bunlarla ilgili çalışma yapılması için listeyi Milli Eğitim Müdürlüğü’ne göndermişti. Bu liste haberleştirilmesi ile, ’fişleme’ ve ’ihbar’ tartışması başlarken, listede bilgileri bulunan öğrencilerden yaklaşık 90 kişinin 15 yaşından küçük olduğu ortaya çıktı. Hazırlanan 200 kişilik listede, 8 yaşında 1, 9 yaşında 2 ve 10 yaşında 9 öğrencinin kimlik bilgileri de yer alması dikkat çekti.
MİLLİ EĞİTİM ’ÇALIŞMA’ YERİNE ’İŞLEM’ YAPILMASINI İSTEDİ
Kamuoyunda büyük tartışmaya neden olan ve ’fişleme’ ile ’ihbar’ olarak kabul edilen bu listeyle ilgili tepkiler sürerken, konunun haberleştirilmesinden sonra bu kez bazı ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri çocuklar hakkında daha önceki yazıda geçen, ’çalışma yapılması’ yerine, ’işlem yapılması’nı koydukları ve çocuklar hakkında yapılan bu işlemle ilgili Din Hizmetleri Şubesi’ne bilgi verilmesini istedikleri ortaya çıktı. Merkez Sur İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü’nden 24 Aralık’ta tüm okullara gönderilen yazıda, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Suça Sürüklenen Çocuklar ile ilgili 11/12/2014 tarih ve 6353182 sayılı yazısı yazımız ekinde gönderilmiş olup, ekli listede adı geçen çocukların durumları araştırılarak, bilgilerine rastlanan öğrenciler hakkında gerekli işlemlerin yapılması ve yapılan çalışmalarla ilgili Müdürlüğümüz Din Hizmetleri Şubesi’ne bilgi verilmesi hususunda, gereğini rica ederim”denildi.
Milli Eğitim Müdüdürlüğü yetkilileri, Sur İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden son gönderilen yazıda, ’çalışma’ yerine, ’işlem’ yazılması ile yapılan çalışmalardan müdürlüğün Din Hizmeleri Şubesi’nin bilgilendirilmesi ifadelerinin yanlışlıkla yazıldığını söyledi. Yetkililer, çocuklarla ilgili çalışma yapılmasındaki kastın, çocuğun disiplin işlemine tabi tutulup hakkında idari işlem yapılması değil, rehabilite edilmesi ve istemesi halinde psikolojik destek verilmesini kapsadığını ifade etti.
Emniyet tarafından hazırlanıp Milli Eğitim Müdürlüğü oradan okullara gönderilen, ’suça süreklenen çocuklar’ listesi tartışmalara neden oldu. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, bunun fişlenmeye doğru giden bir çalışma olduğunu belirterek, “Emniyet burada bu çocuklar hakkında ’disiplin işlemi yapın, izleyin, gözetleyin’ diyor. Bu doğru değildir”dedi.
HDP’nin Hukuk ve İnsan Hakları’ndan sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, “Polisin burada çocukları okullara ihbar ettiğini, çocukları peşinen, ’suça süreklenen çocuk’ diye suçladığını, bu belirlemenin yargı tarafından yapılması gerektiğini söyledi. Beştaş, “Bu politika hükümetin son dönemlerde izlediği politikadan bağımsız değildir. Eğer Emniyet ve Milli Eğitim çocukları korumak istiyorsa toplamsal olaylarda vurulan çocukların sorumlularını önce ortaya çıkarsınlar” dedi.
Bir cevap yazın